top of page
  • Yazarın fotoğrafıEkrem Çankırlı

Beyaz zambaklar ülkesinde

Suomi’de ne oldu?

Bataklıklar ve kayalıklardan oluşan, güneşin az olduğu, güneşli mevsimlerin kısa sürdüğü ve kışı sert bir coğrafya.. Halkının büyük kısmı kolera, tifo hastalığına yakalanmış, evlerinde yatak dahi yok, yerde yatan, doktorun ulaşamadığı kendi kaderlerine terk edilmiş insanlar; üretmekten yoksunlar, hayattan ümidin kesildiği bir ortam... sınır komşusu devletler; İsveç ve Rusya egemenliğinde altı yüzyıl boyunca kalıp, devlet kadrolarında egemen devletlerin memurlarının keyfi uygulamalarına tabi olan bir ülke Suomi; Fince bataklıklar ülkesi demek, yani diğer adıyla Finlandiya.. halkın zor şartlar içinde yaşadığı sanayinin, ticaretin, üretkenliğin olmadığı, ekonomik olarak başka ülkelere bağımlı hayatlar. Son çare olarak, 19. Yüzyılın ikinci yarısından ve 20. Yüzyılın ilk çeyreğine kadar bir avuç aydının önderliğinde başlatılan eğitim seferberliği ve sonucunda bağımsızlıklarını bu sayede kazanma başarısı. Tek sermayenin halk ve tutunacak tek dalın eğitim olduğu, sınırlı sayıda gönüllü aydın ile ülke genelinde şehirden, köye herbir bireye kadar inen eğitim-öğretim mücadelesi; ailenin, çocukların ve gençliğin eğitimle bir değer haline geleceğine ve ülkeye büyük fayda sağlanacağına inanan bir paradigma. Sadece eğitimle kurtulacaklarına inanan ve bunu başaran bir halkın yeniden doğuş hikayesi Beyaz Zambaklar Ülkesinde (1). 

Sanayisi, üretimi, ticareti olmayan, ekonomisiyle başka ülkelere bağımlı bir ülke için kültürel gelişimi hedefine almak, herkese eşit eğitim hakkı sunarak ve eğitimli halkla ülkenin refah düzeyinin yükseleceğine inanarak, nihayi hedefe ulaşılabilir mi? Kendini adamış bir avuç aydının mücadelesi ile halkın eğitimi ile okumanın, öğrenmenin, çalışmanın önemi ve toplumsal ahlak tesis edilebilir mi?

Doğaldır ki bir toplumun en iyiye doğru ve refaha yol almasını sağlayan unsurlar; yüksek ahlak, çok çalışmak ve üretmekten geçmektedir. Bu da ancak sağlam temellere dayanan eğitimle mümkün olabilir. Eğitim sistemini sağlam temeller üzerine inşa edemeyenlerin ise kaderi maalesef hüsran olabilir ve bireylerin çalışmadan, üretmeden, refah içinde yaşama yollarını aradığı toplumlarda özgürlük ve bağımsızlık kaybedilme noktasına da gelebilir (Yıldız, 2015).

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyetin ilk yıllarında öğretmenlere bedelsiz olarak dağıtılmasını sağladığı ve okul müfredatına alınmasını istediği bu kitap, mutlaka okunması gerekenler listesinde olabilir. 

Dipnot 1: Eser, bir milletin uyanışına tanıklık eden yazar Grigory Petrov’un, geleceğe ışık tutan tespitleri ve gözlemlerini içermektedir.Grigory Petrov’un çeşitli aralıklarla çıktığı Finlandiya seyahatlerindeki notlardan oluşan Beyaz Zambaklar Ülkesinde, 1800’lerin sonlarında Finlandiya halkının içinde bulunduğu durumu, cehaletten kurtulmak için başta Johan Vilhelm Snellman olmak üzere ülkedeki bir avuç Fin aydınının verdiği olağanüstü mücadeleyi anlatır. Petrov’un 1923 yılında kaleme aldığı eser Finlandiya’ya adanmış olmakla beraber, gelişmekte olan ülkelere rehber olacak nitelikte bir uygarlık mücadelesinin öyküsüdür aynı zamanda. Mustafa Kemal Atatürk’ün askerî okullarda okutulmasını istediği Beyaz Zambaklar Ülkesinde, hâlâ ilk günkü güncelliğini korumaktadır.

5 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Kommentare

Mit 0 von 5 Sternen bewertet.
Noch keine Ratings

Rating hinzufügen
bottom of page